Solar Sulama sistemi gücü ve sulanacak alan dönüm miktarı
Gönderilme zamanı: Prş May 14, 2020 12:55 am
sular sulama sistemlerinin tasarımında , projelendirilmesinde, alanın büyüklüğün kabaca bir hesabı yapılablir.
Ürünün, coğrafyanın, mahsülün hangi mevsimde yetişeceği gibi bilgilerle bu daha doğru hesaplanacaktır.
Ancak ceviz ağacı, sebze meyve, edüstriyel bitkiler vs.. Farklı su ihtiyaçları ve farklı zamanlarda sulama rejimleri dolaıysıyla , ayrı hesaplanması gerekir.
Kolay Bilgi
1 spring için : 1.5 ton/h -2 bar su lazım ve 144 m2 alan sular.
Burada örnek, projeler ve yetersiz projeler ele alınarak, genel bir bilgi verilmeye çalışılacaktır.
Sulama biçim, damlama, yağmurlama vs... durumuna görede değişecektir.
Damlamada
Lt/gün = 0,567x alan
Bitki izdüşüm çapı 1,2 m den az ise
Lt/gün = 0,772 x alan
Diğer Uygulamalar
Bir m2 ye veya bir dekar alana
kilogram (litre) olarak verilen sudur. Bir m2 alana 67
mm su vermek için 67 kg, bir dekara ise 67.000 kg
(67m3) su vermek gerekir.
MOTOPOMP GÜÇ İHTİYACININ BELİRLENMESİ
Q x Hm x γ 1 HP = 0.736 KW
N = ---------------------- 1 L/s = 3.6 m3/h
75 x hm x hp
N = Motopomp gücü (HP)
Q = Sistemin debisi (L/s)
Hm = Manometrik yükseklik (emme yüksekliği + basma yüksekliği + sürtünme kayıpları ) mSS
hm = Motor randımanı - % 80 (0,80)
hp = Pompa randımanı - % 75 (0.75)
75= Beygir gücü metrik ifadesi
γ = Akışkanın yoğunluğu (ton/m3)
ELEKTROMOTOPOMP İLE ELDE EDİLEN SUYUN MALİYETİNİN HESABI
Randımanı 0.60 olan bir pompaj ünitesinde, toplam yük kayıpları 10 mSS olan 10 kW gücündeki bir elektrik motoru 20 metrelik geometrik yüksekliğe 10 h’de kaç ton su çıkarır.
Elektrik enerjisinin kWh bedeli 0.119 TL olduğuna göre 1 ton suyun maliyeti ne olur.
Q x Hm x γ N x 102 x h 10 x 102 x 0.60
N = ----------------- Q = -------------------- Q = ------------------------ = 20.4 L/s
102 x h Hm x γ (20 + 10) x 1
Q = Debi L/s Hm = 20 + 10 = 30 m.
Hm = Manometrik yüks. m. h = 0.60 V = 20.4x3600x10
h = Motopomp randımanı % N = 10 kW V = 734400 L
N = Motorun gücü kW γ = 1 ton/m3 V = 734.4 ton
γ = Akışkanın yoğunluğu ton/m3 V = Hacim (ton)
102 = kW metrik ifadesi
Motorun gücü 10 kW olduğuna göre, 10 saatte 10 x 10 =100 kW enerji çeker. Elektrik enerjisinin kWh bedeli 0.119 TL olduğuna göre, toplam 100 x 0.119 TL = 11.90 TL’lık elektrik sarfedilmiş olur.
11.90 TL
= ------------------ = 0.0162 TL/ton
734.4 ton
YAĞMURLAMA SULAMA PROJESİ VE UYGULAMALARINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ HUSUSLAR
1. Anaboru hattında müsaade edilen yük kaybı, pompanın geliştirdiği basıncın % 15’inden fazla olmamalıdır.
2. Ana hat üzerinde iki lateral aralığı arasındaki mesafe ıslatma alanına ait çapın % 65’ini aşmamalıdır.
3. Lateral üzerindeki yağmurlama başlıkları aralıkları, ıslatma alanına ait olan çapın % 50’sinden fazla olmamalıdır.
4. Eş bir su dağılımı açısından lateral üzerindeki uç başlıklar (birinci ve sonuncu yağmurlama başlığı) arasındaki basınç farkı, işletme basıncının % 20’sini aşmamalıdır.
TUZLULUK YÖNÜNDEN SULAMA SUYU SINIFLARI
Sınıflar Elektriksel İletkenlik (Mikromhos/cm. 25oC)
1. Sınıf : Düşük tuzlu sular 0 – 250
2. Sınıf : Orta tuzlu sular 250 – 750
3. Sınıf : Yüksek tuzlu sular 750 – 2250
4. Sınıf : Çok yüksek tuzlu sular 2250’dan fazla
TUZLULUK YÖNÜNDEN TOPRAKLARIN SINIFLANDIRILMASI
Sınıflar
Toplam Eriyebilir Tuz Konsantrasyonu
(EC x103) (25oC)
Elektriki Geçirgenlik (Milimhos/cm)
1
Tuzsuz Toprak
0 – 0.15
> 4.0
2
Az Tuzlu Toprak
0.15 – 0.35
4.0 – 8.0
3
Orta Tuzlu Toprak
0.35 – 0.65
8.0 – 16.0
4
Yüksek Tuzlu Toprak
< 0.65
> 16
İÇME VE KULLANMA SULARINDA ARANAN ÖZELLİKLER (Gıda Maddeleri Tüzüğü’nün 425. Maddesine Göre)
1. Daima berrak, renksiz, kokusuz ve tortusuz olmalıdır.
2. Amonyak ve nitrit bulanmamalıdır.
3. Sertlik derecesi en fazla 50 Fransız derecesi olmalıdır.
4. PH 6.5 ile 9.2 arasında olmalıdır.
5. Nitrat litrede 45 mg.den fazla olmamalıdır.
6. Toplam organik madde miktarı litrede 3.5 mg’ı geçtiğinde mutlaka bakteriyolojik analiz yaptırılmalıdır.
SULAMA MODÜLÜ
Birim sulama alanı için gerekli olan su miktarıdır. Birimi L/s/ha’dır.
A x dt 10 x dt
q = ------------------- q = -------------------
3.6 x T x 31 3.6 x T x 31
q = Sulama modülü (L/s/ha)
A = Alan ( 1 ha = 10 da)
dt = Toplam sulama suyu miktarı (Brüt su) (mm)
T = Sulama süresi (saat)
31 = Aydaki gün sayısı
ÖRNEK :
Bitki : Yonca
Sulama Yapıldığı Ay : Temmuz
Net Sulama Suyu İhtiyacı : 314.0 mm
Sulama Randımanı : % 70
Sulama süresi : 16 saat
Sulama Modülü : ?
Sulama Modülü:
314.0
dt = ------------ = 449 mm
0.70
10 x 449 4490
q = --------------------- = ------------- = 2.5 L/s/ha
3.6 x 16 x 31 1786
NOT : 1 mm’lik yağış 1 da arazide 1 ton suya, 10 cm’lik kar yağışı ise 1.5 – 2 cm yağışa eşdeğerdir.
TOPRAKLARIN KULLANILABİLİR SU TUTMA KAPASİTELERİ VE SU ALMAHIZLARI
Toprak Bünyesi
Kullanılabilir Su Tutma Kapasitesi (mm/ 1 m)
Toprak Bünyesi
Su Alma Hızı (mm/h)
Sınırlar
Sınırlar
Çok kaba bünyeli kum
33 - 62
40
Kumlu
25.0 – 250.0
50.0
Kaba bünyeli kum, ince kum ve tınlı kum
60 - 80
70
Kumlu - tınlı
13.0 – 76.0
25.0
Kaba bünyeli kumlu tın ve ince kumlu tın
85 - 125
105
Tınlı
8.0 – 20.0
13.0
Orta bünyeli çok ince kumlu tın ve tın
125 - 190
160
Killi - tınlı
2.5 – 15.0
8.0
İnce bünyeli killi tın ve siltli killi tın
145 - 210
175
Siltli - killi
0.3 – 5.0
2.5
İnce bünyeli kumlu kil, siltli kil ve kil
135 - 210
170
Killi
0.1 – 1.0
0.5
Sulu Tarım
Ülkemizde çalışan nüfusun büyük bölümünü tarım kesimi teşkil etmektedir ve bugüne kadar olduğu gibi halen ulusal ekonomi içindeki önemini korumaya devam etmektedir. Bu nedenle, kişi başına düşen gelirin artırılması, tarım kesimindeki üretim artışının sağlanması ile ilişkili olmaktadır. Tarımda üretim yoğunluğunun artırılması ise geniş çapta toprak ve su kaynaklarının geliştirilmiş olmasına bağlıdır. Sulama imkanları sağlanmış, toprak muhafaza tedbirleri alınmış ve drenajı yapılmış tarım alanlarında potansiyel kapasiteye uygun tarım yapılması mümkündür.
Bitkilerin normal gelişmesi için gerekli olan, fakat doğal yollarla karşılanamayan suyun, zamanında, bitkinin istediği miktarda ve uygun biçimde israf edilmeden toprağa, bitki kök bölgesine verilmesidir.
Sulu tarımın başarısında en önemli faktörlerden birisi, vejetasyon dönemi boyunca toprakta yeterli rutubetin bulunmasıdır.
Optimum verim alabilmek için uygulanan bir tarım şeklidir.
Sulama çabaları, Mezopotamya ve Eski Mısır'da yapılan kazılarda, MÖ 6. Yüzyıl’a kadar uzandığı ortaya çıkmıştır.
Tarımda Sulamanın Önemi
Suyun üretim artışındaki etkisinin vazgeçilmez olması,
Nüfus artış hızına karşın, toprağın sınırlı miktarda olması,
Küresel kuraklığın artması nedeniyle, sulu tarımın öneminin ön plana çıkması,
Ülkenin artan gıda ihtiyacının karşılanması ve çiftçilerin gelirini artırma zarureti, tarımsal üretimde sulamanın önemini artırmaktadır.
Ülkemizde Arazi Varlığı Arazisi
Arazi Varlığı : 78.000.000 ha
Tarım Arazisi Varlığı : 28.000.000 ha, (% 36)
Sulanabilir Arazi Varlığı : 8.500.000 ha, %11 (Tarım arazisinin % 30’u)
Sulanan Arazi Varlığı: 5.610.000 ha, %7,2 (Tarım arazisinin % 20’si, Sulanabilir Arazinin % 66’sı)
Basınçlı Sulama Oranı: % 19
TİGEM Arazi Varlığı
Toplam TİGEM Arazisi : 360.216 ha (Ülkemiz Arazi Varlığının % 0,46’sı)
TİGEM’ce Kullanılan Arazi : 327.239 ha (Toplam Arazinin % 90,8’i)
Kiraya Verilen Arazi : 24.053 ha (Toplam Arazinin % 6,7’i)
İştirak Modeliyle İşletilen : 8.924 ha (Toplam Arazinin % 2’5si)
TİGEM Kullanımında Olan Arazi Varlığı
TİGEM’ce Kullanılan Arazi : 327.239 ha
Tarım Arazisi Varlığı : 278.608 ha (% 85)
Kuru Tarım Arazisi : 121.075 ha (% 37)
Sulanabilir Arazi Varlığı : 122.239 ha (% 37) - (Tarım arazisinin % 44’ü)
Sulanan Arazi Varlığı : 94.250 ha (% 29) - (Sulanabilir Arazinin % 77’sı)
Sulamaya Açılacak Arazi : 27.989 ha (% 8,5)
Basınçlı Sulama Oranı : % 99,7
SULAMA YÖNTEMLERİ
YÜZEY SULAMA YÖNTEMLERİ
BASINÇLI SULAMA YÖNTEMLERİ
- Salma Sulama Yöntemi
- Yağmurlama Sulama Yöntemi
- Tava (göllendirme) Sulama Yöntemi
- Center Pivot Sulama Yöntemi
- Karık Sulama Yöntemi
- Mikro Yağmurlama Sulama Yöntemi
- Damla Sulama Yöntemi
Sulama sistemi, suyun kaynaktan alınması, sulanacak alana iletilmesi ve dağıtılması için gerekli yapı, araç, makine vb. unsurların bütünüdür. Her sulama yönteminin kendine özgü bir sulama sistemi vardır. Bu nedenle uygulamada önce mevcut su kaynağı, toprak, topografya, bitki, iklim, ekonomik durum, sosyal ve kültürel durum gibi etkenler dikkate alınarak koşullara en uygun sulama yöntemi seçilir ve daha sonra bu sulama yönteminin gerektirdiği sulama sistemi planlanır, sistem unsurları boyutlandırılır (projelendirilir) kurulur ve işletilir.
A-YÜZEY SULAMA YÖNTEMLERİ Yüzey sulama yöntemlerinde su, tarla başı kanalları ya da lateral boru hatlarından tarla parsellerine alınır ve arazi yüzeyinde belirli bir eğim doğrultusunda yerçekiminin etkisi ile ilerler. Su, bu ilerlemesi sırasında bir yandan da toprağın suyu alması (infiltrasyon) ile toprak içine girer ve bitki kök bölgesinde depolanır. Yüzey sulama yöntemlerinin uygulandığı alanlarda suyun tarla parsellerine iletimi ve dağıtımı genellikle açık kanal sistemleri ile yapılmaktadır. Ancak, topoğrafik koşullar nedeniyle bazen düşük basınçlı boru sistemleri de kullanılabilmektedir. Yüzey sulama yöntemleri; salma, tava (göllendirme) ve karık sulama yöntemi olarak sınıflandırılabilir.
1-Salma Sulama (vahşi sulama) Yöntemi Salma sulama yönteminde, tarla başı kanalından tarla parseline alınan su parsel boyunca arazi üzerinde rast gele yayılmaya bırakılır. Su toprak yüzeyinde ilerlerken bir yandan da toprağın su alması (infiltrasyon) ile toprak içine girer. Bu uygulama biçiminde, sulama doğrultusunda eğimin % 3’ü geçmemesi, sulamaya dik yönde olmaması ve tarlanın tesviyeli olması gerekir. Salma sulama yönteminin bir değişik uygulaması, tarla başı kanalından suyun şişirilerek taşırılması ve taşan suyun tarla parseli boyunca yayılmasıdır. Teorik olarak, suyun toprak yüzeyini bir tabaka biçiminde kaplayarak akacağı öngörülür. Ancak, uygulamada bu koşul genellikle gerçekleşmez. Su, eğim doğrultusunda düzensiz olarak ilerler ve çoklukla eş olmayan bir su dağılımı meydana gelir. Başka bir deyişle, tarla parselinin belirli kesiminde gereğinden daha fazla, belirli kesiminde ise gereğinden daha az bir su uygulaması söz konusu olur. Bu nedenle, su uygulama randımanı son derece düşüktür. Salma sulama yönteminin tek avantajı ilk tesis masrafının çok düşük olmasıdır. Buna karşın, tarla parseli boyunca eş su dağılımının sağlanamaması, su uygulama randımanının son derece düşük olması, toprakta tuzluluk ve sodyumluluk sorununun ortaya çıkmasına neden olabilmesi gibi sakıncaları dikkate alındığında bu yöntemin uygulanması pek önerilmemektedir.
2-Tava (göllendirme) Sulama Yöntemi Tava sulama yönteminde, sulanacak tarla parseli toprak seddelerle çevrilerek eğimsiz alt parsellere ayrılır. Bu alt parsellere tava adı verilir. Tarla başı kanalı ya da lateral boru hattından su tavalara bir ya da birkaç yerden alınır. Tava debisi, suyun tava içerisinde olanaklar ölçüsünde kısa sürede göllenmesini sağlayacak kadar yüksek olur. Tavada göllenen su, zaman boyutunda toprağın suyu alması (infiltrasyon) ile toprak içerisine girer ve bitki kök bölgesinde depolanır. Tava sulama yönteminin tesis maliyeti salma sulama yöntemi gibi düşüktür. Su, salma sulama yöntemine göre daha iyi kontrol edilebilir, ancak bu yöntemde de sulama randımanı düşüktür. Ayrıca tavaların eğimsiz olması gerektiğinden arazi tesviyesi gerektirir. Tava debisi yüksek olduğu için tava başında erozyonu önlemek için özel yapılar gerekebilir, derine sızmayı önlemek için kontrollü sulama yapılmasını gerektirir aksi durumda toprakaltı drenaj sistemi kurmak gerekebilir, bu da maliyeti artırır.
3-Karık Sulama Yöntemi Karık sulama yönteminde, bitki sıraları arasına karık adı verilen küçük kanalcıklar açılır ve su bu karıklara verilir. Su karık boyunca ilerlerken toprağın suyu içine alması (infiltrasyon) ile bitki kök bölgesinde depolanır. Sulama sırasında aynı anda çok sayıda karığa su verilir. Aynı anda su verilen karık sayısı bir karık sulama grubu oluşturur. Karık sulama sistemlerinde tarla başı kanalı ya da lateral boru hattından sonra, her karık sulama grubuna hizmet eden eğimsiz dağıtım kanalları ya da delikli (musluklu) karık sulama borularına gerek vardır. Bu borular taşınabilir olup, bir karık sulama grubunun sulaması tamamlandığında diğer gruba taşınır. Karık sulama yönteminin üstünlükleri arasında; ilk tesis masrafının diğer yüzey sulama yöntemlerine göre daha yüksek olmakla birlikte yine de düşük olması, iyi bir arazi tesviyesi ve sulama işletmesi ile iyi sayılabilecek bir sulama randımanının elde edilebilmesi, ağır bünyeli topraklarda emniyetle uygulanabilmesi sayılabilir. Yöntemin uygulanmasını kısıtlayan etmenler ise; karıktan çıkan suyu uzaklaştırmak için yüzey drenaj kanalarının gerekebileceği, kabul edilebilir düzeyde eş su dağılımı sağlayabilmek için iyi bir arazi tesviyesinin gerekli olması, karık sırtlarında birikebilecek tuzun toprak tuzluluğuna duyarlı bitkiler için sorun olabilmesi, düşen yağışın yüzey akışı oluşturduğu koşullarda, yüzey akışının karıklarda yoğunlaşarak erozyon sorunu oluşturması şeklinde sayılabilir.
B-BASINÇLI SULAMA YÖNTEMLERİ
1-YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİ
Suyu toprak yüzeyine belirli bir basınç altında ince damlacıklar biçiminde, yağmur şeklinde püskürten meme veya başlıkların yer aldığı borulardan oluşan sisteme "Yağmurlama Sulama Yöntemi" adı verilir. Yağmurlama sulamada su, basınç altında yağmurlama başlıklarına iletilerek yapay bir yağmur halinde arazi yüzeyine uygulanır. Yöntemin uygulanabilmesi için ana boru ve lateral hatlardan oluşan bir su iletim sistemine ve basıncı sağlayan bir sisteme gerek vardır. Basınç genellikle pompaj birimi ile sağlanmaktadır. Sistemi yağmurlama başlıkları tamamlar. Sulanacak bitkiye, toprağa ve ekonomik koşullara bağlı olarak değişik tiplerde yağmurlama başlığı kullanılır.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMLERİNİN İŞLETME SİSTEMLERİ
1. Taşınabilir Sistemler Bu sistemde motopomp ünitesi ana boru ve lateraller taşınabilmektedir. Yurdumuzda en yaygın uygulanan bu sistemdir,
2. Yarı Taşınabilir Sistemler Motopomp ünitesi ve ana boru hattı sabit, lateraller hareketlidir. Genelde ana boru hattı toprak altına gömülüdür. Bu sistem meyve ve sebzeliklerin sulanmasında geniş ölçüde kullanılmaktadır,
3. Taşınmayan (Sabit) Sistemler Bu sistemde motopomp, ana boru ve lateraller sabittir.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİ UYGULAMASINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Yağmurlama sulama yöntemlerinin özellikle projelendirilmesiyle gerekli olan bilgiler şunlardır:
1. Toprakların kullanılabilir su tutma kapasitesi. Bitkiler, toprakta tarla kapasitesi ile devamlı solma noktası arasında bulunan sudan yararlanabilirler. Bu nem miktarına, toprakların "kullanılabilir su tutma kapasitesi" veya "elverişli kapasite" denir. Buda toprağın bünyesine göre değişmektedir.
2. Bitkilerin Etkili Kök Derinlikleri: Bitkilerin normal gelişmeleri için ihtiyaç duydukları suyun % 80 inin alındığı kök derinliğine "Etkili Kök Derinliği" denir. Bu değer sulamada ıslatılacak toprak derinliğini oluşturur ve bitki çeşidine göre genellikle 30- 180 santimetre arasında değişir.
3. Ürünler için sulama suyu ihtiyaçları
Ürünler
Bir Defada Verilecek Su Miktarı
Sulama
(Ha/mm)
(Ha/m³)
Sulama Sayısı
Aralıkları (gün)
Tahıllar
100-150
1000-1500
2-3
20-30
Sebzeler
20-70
200-700
12-20
5-10
Meyvelikler
70-100
700-1000
4-5
20-25
Fidanlıklar
50-80
500-800
8-10
10-15
Yonca
100-125
1000-1250
4-8
20-30
4. Toprakların Su Alma (İnfiltrasyon) Hızları
Toprakların su alma hızının bilinmesi sulamada önemlidir. Toprağın su alma hızına; toprağın yapı ve bünyesi, topraktaki organik madde miktarı, nem miktarı, bitki örtüsü, arazinin eğimi, uygulanan sulama yöntemi, toprağın sıkışması ve çatlaması, toprakta ve suda bulunan tuzların cinsi ve miktarı gibi sebepler etki eder.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİNİN YARARLARI VE SAKINCALARI
Yağmurlama sulama metodunun, yüzeysel sulama metotlarına göre üstünlüğü şunlardır.
1-Su kullanma randımanı yüksektir. Sulama suyunun az olduğu yerlerde bu sudan azami yararlanılabilir.
2-Meyilli, arazi şekilleri (topoğrafya) bozuk yerlerde erozyona neden olmadan sulama yapılabilir.
3-Tohum çimlenme zamanında toprağın kaymak bağlaması nedeniyle bitkinin toprak üstüne çıkmama durumunu ortadan kaldırır.
4-İşletme masrafından ve işçilikten tasarruf sağlanır.
5-Toprak derinliği az ve sığ, geçirgen topraklarda en uygun sulama sistemidir.
6-Özellikle denize yakın yerlerde rüzgarla taşınan tuzlu suların bitkilere bıraktığı tuz zerreleri, tozlar ve zararlı haşereler, yağmurlama ile yıkanabilir.
7-Yağmurlama sulama ile kontrollü su verme imkanı olduğundan; taban suyu yüksek, drenaj sorunu olan yerlerde en uygun sulama metodu olmaktadır.
8-Tarla hendeklerine gerek kalmadığından, ekim alanı artmakta ve tarımsal işletmeler kolay yürütülmektedir.
9-Eriyebilir suni gübreler; sulama suyu ile birlikte işçiliğe gerek kalmadan bitkilere verilebilir.
10-Sebze, narenciye bağ ve diğer meyvelikler dondan ve sıcaktan korunabilmektedir.
11-Bütün bu yararlarının yanında yağmurlama sulama yönteminin:
a-İlk tesis masrafı özellikle sabit sistemlerde çok yüksektir.
b-Su dağılımına rüzgârın olumsuz etkisi vardır.
c-Pompaj için güç gereklidir. Bu da yakıt sarfiyatı ve masraf gerektirir.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİ İLE TOPRAK NASIL GÜBRELENİR
Yağmurlama yoluyla yapılan sulamada ticari gübreler sulama suyu ile birlikte bitkilere verilebilir. Bu şekilde gübrelerin sulama suyuyla toprağa aktarılması uygulamada çeşitli kolaylıklar ve avantajlar sağlamaktadır. Bunları şöyle özetleyebiliriz:
1-İşçiliği azaltır.
2-Gübrenin toprağa homojen olarak dağılımını sağlar.
3-Alet ve ekipmanların daha ekonomik olarak kullanılmasını sağlar.
4-Uygun zamanda ve miktarda gübreleme imkânı sağlar.
5-Ürünün kalite ve miktarının artmasını sağlar.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİ YERLEŞTİRMEDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR
1.Ana boru hattı hâkim eğim doğrultusunda yerleştirilmelidir.
2.Yağmurlama lateralleri hakim meyile dik ve imkan nispetinde tesviye eğrilerine paralel doğrultuda olmalıdır.
3.Rüzgar hızının fazla olduğu yerlerde lateraller hakim rüzgar yönüne dik gelecek biçimde yerleştirilmelidir.
4.Çok uzun yağmurlama laterallerinin kullanılmasından kaçınılmalıdır. Laterallerin kısa olması işçiliği azaltır ve eşit su dağılımı sağlar.
5.Laterallerin ana hat üzerinde ki hareketi en az iş gücüne ihtiyaç gösterecek biçimde düzenlenmelidir.
6.Lateral hareketlerinin kolay ve birlikte çalışan başlık sayılarında ki değişimin az olması için sistem imkan oranında kare veya dikdörtgen şeklinde düzenlenmelidir.
7.Sistemin boru büyüklükleri ve tertibi, yıllık masrafları en aza indirecek biçimde olmalıdır.
8.İmkânların izin vermesi durumunda, uygun ve ekonomik boru çapları seçimine imkân vereceğinden, pompaj ünitesi alanın ortasına yerleştirilmelidir.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİNİN İŞLETİLMESİ VE BAKIMINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
1.Sabit ve yarı sabit sistemlerde, basınç denemesi yapılıp daha sonra boruların üstü kapatılmalıdır.
2.Sabit ve yarı sabit sistemlerde borular kışı hafif geçen yörelerde en az 40, ağır geçen yörelerde en az 70 cm. derinliğe gömülmektedir.
3.Motor elektrikle çalışıyorsa mutlaka toprak hattı yapılmalıdır.
4.Borular taşınırken elektrik tellerine dokunmamasına dikkat edilmelidir.
5.Sistemi önce küçük debide çalıştırıp Lateral ve ara borular su ile doldurulmalı, kör tapayı çok kısa bir süre açarak boru hattının temizlenmesi sağlanmalıdır.
6.Yabancı maddelerin girmemesi ve yağmurlayıcı memelerin tıkanmaması için pompa emme borusuna süzgeç takılmalıdır.
7.Laterallerin yer değiştirme zamanı mutlaka belirlenmelidir.
8.Yağmurlama dağılımının uygun olması için rüzgâr durumuna göre laterallerin konum durumları iyi ayarlanmalıdır.
9.Boruların ve yağmurlama başlıklarının yağlanmasında gres veya benzeri yağlar kullanılmalıdır.
10.Sulama işi bittiğinde contalar kurulanarak bir kutuda saklanmalıdır.
11.Sabit sistemlerde sezon sonunda boruların suyu boşaltılmalıdır.
12.Boruların kolay sökülüp takılması için borular birbirine takılırken ek yerleri ve contaları sabunlu bezle silinmelidir.
2-CENTER PİVOT SULAMA
Betonarme bir platformun üzerinde dairesel dönüş yaparak hareket eder. Sulamayı otomatik olarak el değmeden yapar. Center Pivotlar 50 metreden 1100 metreye kadar ulaşabilmektedir. Center Pivot sulama sistemleri ile yağmurlama ve yüzey sulama yapılabilmektedir. Sistem, dış etkenlere karşı galvanizle kaplı çelik borulardan, suyun temas ettiği yüzeylerde polietilen kaplama ve çelik konstrüksiyondan oluşan betonarme platform üzerine dairesel hareket eden otomatik olarak çalışan bir sistemdir. Center Pivot sulama sistemleri; 135 metreden 1100 metre yarıçapına kadar sulama yapabilen ve eğimli arazilere adapte edilebilen teknolojik bir makinedir. Ayrıca sistem üzerinden sulama ile birlikte gübreleme ve ilaçlamada yapmak mümkündür. Center Pivot sulama sistemleri ile mısır, buğday, arpa, yonca, şeker pancarı, bodur meyve ve narenciye ağaçları, kavun, karpuz, yem bitkileri, pamuk, soğan, patates, bakliyatlar ve benzeri birçok bitkinin sulaması yapılabilmektedir.
Center Pivot Sulama Sisteminin Özellikleri
1. Üründe verim artışı sağlaması,
2. İş gücü ve zamandan tasarruf,
3. İlk yatırım maliyetinin düşük olması, yıllık bakım masrafının düşük olması,
4. Sulama suyunu daha az kullanarak sulama yapabilmesi,
5. Sulanan alanlarda homojen su dağılımı (eşit miktarda su dağılımı),
6. Sistem ortalama ömrünün 20-25 yıldan fazla olması,
7. Tıkanma ve sızdırmada ciddi problemler yaşanmaması,
8. Montajın standart ve kolay olması,
9. Zararlılar sisteme kolayca zarar veremezler,
10. Sulama sistemi ile ürününüzü sıkça değiştirebilir yada sulama alanı içerisinde farklı ürünler ekebilirsiniz,
11. Suyu toprağa yağmur gibi yöneltmesinden dolayı çimlenmeye önemli etkiler sağlar,
12. Homojen su dağılımı ile tarlanın her noktasında ürün veriminin aynı olması,
13. Center pivot sulama sistemi ile yapılan sulamada buharlaşma ile ortaya çıkan kayıplar minimum düzeydedir,
14. Sistem kontrol panelleri sayesinde kullanım kolaylığı sağlamaktadır,
15. Sistem toprak üstü sulama sistemi olduğu için tuzu kök bölgesinden aşağıya filtre eder ve tuz birikimini önler
3- MİKRO YAĞMURLAMA YÖNTEMİ
Ağaç altı mikro sulama yöntemi olarak da adlandırılır. Genellikle meyve ağaçlarının sulanmasında kullanılır. Bu yöntemde, her ağacın altına bir adet küçük yağmurlama başlığı yerleştirilir. Yalnızca ağacın altında belirli bir kesim ıslatılır. Sulama suyu, kaynaktan yağmurlama başlıklarına kadar basınçlı boru hatları ile iletilir. Meyve ağaçlarının sulanmasında, öncelikle damla sulama yöntemi göz önüne alınır. Damla sulama yöntemi ile her ağaç sırasına iki damla sulama borusu hattı çekimi biçiminde yeterli ıslatma oranı elde edilemeyen çok geniş dikim aralıklarına sahip meyve ağaçlarında, sulama yöntemi seçeneği olarak, ağaç altı mikro yağmurlama sulama yöntemi kullanılabilir. Bu yöntemin avantaj ve dezavantajları yağmurlama sulama yöntemi ile benzerdir.
4-DAMLA SULAMA YÖNTEMİ
Sulama suyunun, filtre edilerek süzüldükten sonra, eriyebilir gübre ile veya gübresiz olarak toprak yüzeyine veya içine damlalar halinde verilmesine damla sulama denir.
DAMLA SULAMA SİSTEMİNİN KISIMLARI
Damla sulama sisteminin kalbi damlatıcılardır. Damlatıcılar plastikten yapılırlar ve Lateral adı verilen 12 ile 32 milimetre çapındaki boruların üzerine monte edilirler. Damlatıcılar suyu saatte birkaç litrelik bir debi ile toprağa damlatırlar. Bir damla sulama sistemi, damlatıcıların dışında 4 kısımdan meydana gelir. Bunlar; a)- Kontrol Ünitesi b)- Ana Boru Hattı c)- Yan Ana Boru Hattı d)- Lateraller’ dir.
a) Kontrol Ünitesi: Suyun ve gübrenin süzüldüğü süzgeçler, basıncın kontrol edildiği basınçölçerler (manometre), vanalar ve gübreleme tankından meydana gelir. Kontrol ünitesinde üç adet süzgeç vardır. Bunlardan birincisi kaba parçaların kendi ağırlıklarıyla çöktüğü Kaba Süzgeç (hidro-siklon), ikincisi ince parçaların süzüldüğü Kum- Çakıl Filtre ve üçüncüsü ise kum-çakıl filtreden geçen çok ince parçaların ve gübrenin erimeyen kısımlarının süzüldüğü elek süzgeçtir.
b) Ana Boru Hattı: Kontrol ünitesinden geçen su ana boru hattı ile yan ana borulara iletilir. Ana boru hattı PVC polietilen, galvanizli çelik veya asbestli borulardan döşenebilir.
c) Yan Boru Hattı: Ana borudan suyu alıp, laterallere ileten boru hattıdır. Yan ana boru hattı bazı sistemlerde toprak yüzeyi üzerinden gider. Bu durumda yumuşak (polietilen) boru kullanılır. Bazı sistemlerde ise yan boru hattı toprak altından gider. Bu durumda da sert boru (PVC veya galvaniz) kullanılır.
d) Lateral: Üzerinde damlatıcıların belli aralıklarla bağlandığı yumuşak (polietilen veya yumuşak PVC) boru hattına lateral denir. Laterallerin toprak yüzeyinden gidenleri toprak altından gidenlerine göre daha çok kullanılmaktadır.
DAMLA SULAMA YÖNTEMİNİN YARARLARI
1. Damla sulama yönteminde su çok randımanlı bir şekilde kullanılabilir. Çünkü bu yöntemde su damlaları yağmurlamada olduğu gibi havada hareket etmez ve bitkinin toprak üst kısmı ıslatılmaz. Dolayısıyla ıslatılan alan dışındaki yaprak yüzeyinden buharlaşma ile su kaybı da olmayacağı için sistemde su kaybı en aza inmiş olur.
2. Damla sulama yöntemi ile sulanan bitkilerden daha yüksek ve kaliteli ürün elde edilir. Ayrıca bitkinin ıslanması ve toprak yüzeyi ıslanması en az olması nedeniyle damla sulamasıyla bitki hastalık ve zararlılarının gelişmesi önlenmektedir.
3. Bu yöntemde tuzlu sular sık aralıklarla toprağa verilmezse, toprak suyundaki tuz miktarı aşırı düzeye ulaşmaz ve bitkilerin tuzdan zarar görmesi önlenir.
4. Damla sulama yöntemi ile yabancı ot mücadelesi de daha başarılı olmaktadır. Çünkü bu yöntemle sulanan arazilerde, sıralar arasındaki toprak sulanmayarak kuru kalacaktır. Dolayısıyla da bu kuru toprakta yabancı otlar iyi bir gelişme gösteremeyecektir. Bunun yanı sıra toprağın yüzeyinin kuru kalması sayesinde toprak işleme, ilaçlama, toplama ve taşıma işleri sulama anında bile yapılabilmektedir.
5. Damla sulama, plastik örtüler altında yetiştirilen bitkiler için çok uygundur. Çünkü lateral borular plastik örtüler altına yerleştirilebilir. Aynı zamanda sistemin çalışması rüzgârdan etkilenmez ve bu sistemle gübre sulama suyu ile beraber verilebilir.
6. Bu yöntem eğimli arazilerde diğer sulama yöntemlerine göre su ve toprak kaybına yol açmaksızın daha başarılı ve kolay bir şekilde uygulanabilir.
7. Damla sulama yönteminde daha sık aralıklarla sulama yapılabildiğinden su ve toprak arasındaki gerilme (tansiyon) diğer sulama yöntemlerine göre (salma sulama ve yağmurlama, mini yağmurlama) çok daha düşük olmaktadır. Bitki kök bölgesinde sürekli düşük tansiyonda bir rutubet ortamı sağlandığından bitki suyu fazla enerji harcamadan alabilmektedir. Bitkinin bu tip sulama yöntemine tepkisi olumlu yönde olmaktadır. Bu da verim artışını etkileyen temel etmenlerden birisidir.
8. Her yer sulanmadığı için her sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak ve toprağı havalandırmak için toprak işlemesi olayları neredeyse ortadan kalkar, işçilik ve mazot tasarrufu sağlanır.
9. Diğer sulama sistemlerinde bir sezonda gübreler en fazla 3-4 defada verildiği için her defasında fazla miktarda gübre toprağa karıştırılır veya serpilir. Gübrelerin birçoğu bitkiler tarafından alınamadan sulama suyu ile derinlere doğru yıkanır bir kısmı da aralarda çıkan yabancı otlar tarafından alınır. Ayrıca topraklarımızın PH’ ı genelde yüksek çıktığı için verilen gübrelerin bir kısmı da toprak kolloidleri tarafından tutulur ve bitkiler tarafından rahatça kullanılamazlar. Damla sulamada ise her sulamada veya iki sulamada bir gübre verildiği için azar azar gübre verilir. Verilen gübreler tüm tarlaya değil de bitki kök bölgesine verildiği için daha az gübre verilir.
10. Sık sık azar azar su verdiğimiz için toprakta SU -- HAVA -- GÜBRE dengesini kolayca ayarlarız. Topraktaki su durumunu tarla kapasitesinde tutarak fazla su, az su, aşırı gübre vs. gibi streslerden bitkilerimizi koruruz.
11. Yağmurlama ve karık sulama yönteminde toprak suya tam doymuş hale gelirken damla sulama yönteminde küçük bir toprak hacmi ıslatılır ve sadece bu hacim neme doygun hale getirilir. Bu sayede, bitkiler için daha fazla havanın toprak içinde bulunması sağlanmış olur. Bu sistem aynı zamanda CO’2’nin bitki kök bölgesinden atmosfere emilişini kolaylaştırmaktadır.
12. Damla sulama yönteminde bitkilerin toprak üstü organlarının dolayısıyla yaprakların ıslatılmaması nedeniyle bazı bitki hastalık ve zararlılarının gelişmesi ve önceden uygulanan pestisitlerin yıkanması engellenmiş olur. Böylelikle, daha az kimyasal madde kullanımı, verimde artış, kalite artışı ve hasat sezonunun uzaması gerçekleşir.
13. Yoğun tarımda: sulama, ilaç uygulaması, yabancı otlar ile mücadele, toprak işleme ve hasat ile tüm bu işlemlerin en uygun zamanda gerçekleştirilmesi önemlidir. Toprağın çok nemli olması nedeniyle kimyasal maddelerin uygulanılmasındaki gecikmeler, toprak işlemenin yapılamaması, sulamanın gecikmesi verimde kayıplara neden olur. Damla sulama uygulaması ile bu tipteki tarımsal işlemler çok daha kolay olmakla birlikte bazı zamanlarda tüm bu işlemler eş zamanlı olarak da yürütülebilmektedir ( Damla sulama yaparken aynı zamanda ilaçlama yapabiliriz Arazinin tava gelmesini beklemeyiz.)
14. Damla sulama yönteminde toprak yüzeyinin tamamen ıslatılmaması, yapraklara su uygulanmaması nedeniyle toprağın ıslatılan yüzeyi genellikle taç örtüsü ile gölgelendiğinden buharlaşma kayıpları minimum düzeydedir. Bu nedenle bitkinin su tüketimi, dolayısıyla sulama suyu ihtiyacı azalmaktadır.
15. Damla sulama yöntemi rüzgârdan etkilenmediğinden hemen hemen günün her saatinde sulama yapılabilir.
16. Genellikle uygulama oranı (debi) çok düşük olduğundan, bu miktar, su alma (infiltrasyon) hızına göre ayarlanabilir, böylelikle yüzey akışı dolayısıyla erozyon da önlenmiş olur.
17. Basınç değeri, su uygulamasının yapıldığı ilk noktada genellikle yağmurlama sulama yöntemine göre çok düşük olmamasına karşın laterallerde genellikle 1-2 kg/cm² arasındadır. Bu da daha ince kesitli ve ucuz boruların kullanımını mümkün kılmaktadır.
18. Düşük su kalitesi (atık su ve tuzlu su) kullanımı, damla sulama sistemleri için söz konusu olmaktadır. Bu tipte sular yağmurlama sulama sistemlerinde kullanılmamasına karşın damla sulama sistemlerinde kullanılabilir. Öylesine tuz içeren sular vardır ki damla sulama uygulaması ile çok iyi verim değerleri elde edilebilmektedir
DAMLA SULAMA YÖNTEMİNDEKİ SORUNLAR
1. Bu sistem tıkanmaya karşı çok hassastır. Çünkü su damlatıcıları küçük deliklerden geçerken temiz olmaz ise içindeki kuru parçacıklar ve yosunlar vasıtasıyla damlatıcıları tıkayabilir. Tıkanan bir damlatıcının bulunması çok zor ve pahalı olduğu için bu yöntemde su süzgeçlerden geçirilip süzülmeden kullanılmamalıdır.
2. Sulamada kullanılan bütün sular, bir miktar erimiş durumda tuz içerirler. Bitkiler topraktan suyu aldıkça tuzun çoğu geride kalır. Sulama mevsiminde bu tuzların çoğu toprakta ıslak alanlar ile kuru alanlar arasında toplanır. Bu noktalarda biriken tuz hafif bir yağmur ile aşağıda köklerin sık bulunduğu yere doğru yıkanır ve bitkiler bu tuzdan zarar görür. Bu zararı en az düzeye indirmek için damla sulama sistemi yağışlı dönemlerde çalıştırılarak tuzların yıkanması sağlanabilir.
3. Damla sulama yönteminde tüm toprak hacmi ıslatılmaz. Islatılacak toprak hacmi bitki köklerinin en iyi yararlanabileceği hacim olmalıdır. Aksi durumda bitkiler olumsuz yönde etkilenirler.
4. Sistem kuruluş maliyeti yüksektir.
5. Kalitesiz su, kalitesiz filtreler ve kalitesiz eski teknoloji damla sulama boruları kullanılmasıyla zamanla damlatıcıların tıkanma riski vardır.
SONUÇ
Damla sulama; suyunun kıt (sınırlı), sorunlu (tuzlu) olduğu bölgelerimizde özellikle hafif bünyeli topraklarda ekonomik yönden değerli (sebze, meyve gibi) bitkilerin sulanmasında kullanılabilir.
Ürünün, coğrafyanın, mahsülün hangi mevsimde yetişeceği gibi bilgilerle bu daha doğru hesaplanacaktır.
Ancak ceviz ağacı, sebze meyve, edüstriyel bitkiler vs.. Farklı su ihtiyaçları ve farklı zamanlarda sulama rejimleri dolaıysıyla , ayrı hesaplanması gerekir.
Kolay Bilgi
1 spring için : 1.5 ton/h -2 bar su lazım ve 144 m2 alan sular.
Burada örnek, projeler ve yetersiz projeler ele alınarak, genel bir bilgi verilmeye çalışılacaktır.
Sulama biçim, damlama, yağmurlama vs... durumuna görede değişecektir.
Damlamada
Lt/gün = 0,567x alan
Bitki izdüşüm çapı 1,2 m den az ise
Lt/gün = 0,772 x alan
Diğer Uygulamalar
Bir m2 ye veya bir dekar alana
kilogram (litre) olarak verilen sudur. Bir m2 alana 67
mm su vermek için 67 kg, bir dekara ise 67.000 kg
(67m3) su vermek gerekir.
MOTOPOMP GÜÇ İHTİYACININ BELİRLENMESİ
Q x Hm x γ 1 HP = 0.736 KW
N = ---------------------- 1 L/s = 3.6 m3/h
75 x hm x hp
N = Motopomp gücü (HP)
Q = Sistemin debisi (L/s)
Hm = Manometrik yükseklik (emme yüksekliği + basma yüksekliği + sürtünme kayıpları ) mSS
hm = Motor randımanı - % 80 (0,80)
hp = Pompa randımanı - % 75 (0.75)
75= Beygir gücü metrik ifadesi
γ = Akışkanın yoğunluğu (ton/m3)
ELEKTROMOTOPOMP İLE ELDE EDİLEN SUYUN MALİYETİNİN HESABI
Randımanı 0.60 olan bir pompaj ünitesinde, toplam yük kayıpları 10 mSS olan 10 kW gücündeki bir elektrik motoru 20 metrelik geometrik yüksekliğe 10 h’de kaç ton su çıkarır.
Elektrik enerjisinin kWh bedeli 0.119 TL olduğuna göre 1 ton suyun maliyeti ne olur.
Q x Hm x γ N x 102 x h 10 x 102 x 0.60
N = ----------------- Q = -------------------- Q = ------------------------ = 20.4 L/s
102 x h Hm x γ (20 + 10) x 1
Q = Debi L/s Hm = 20 + 10 = 30 m.
Hm = Manometrik yüks. m. h = 0.60 V = 20.4x3600x10
h = Motopomp randımanı % N = 10 kW V = 734400 L
N = Motorun gücü kW γ = 1 ton/m3 V = 734.4 ton
γ = Akışkanın yoğunluğu ton/m3 V = Hacim (ton)
102 = kW metrik ifadesi
Motorun gücü 10 kW olduğuna göre, 10 saatte 10 x 10 =100 kW enerji çeker. Elektrik enerjisinin kWh bedeli 0.119 TL olduğuna göre, toplam 100 x 0.119 TL = 11.90 TL’lık elektrik sarfedilmiş olur.
11.90 TL
= ------------------ = 0.0162 TL/ton
734.4 ton
YAĞMURLAMA SULAMA PROJESİ VE UYGULAMALARINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ HUSUSLAR
1. Anaboru hattında müsaade edilen yük kaybı, pompanın geliştirdiği basıncın % 15’inden fazla olmamalıdır.
2. Ana hat üzerinde iki lateral aralığı arasındaki mesafe ıslatma alanına ait çapın % 65’ini aşmamalıdır.
3. Lateral üzerindeki yağmurlama başlıkları aralıkları, ıslatma alanına ait olan çapın % 50’sinden fazla olmamalıdır.
4. Eş bir su dağılımı açısından lateral üzerindeki uç başlıklar (birinci ve sonuncu yağmurlama başlığı) arasındaki basınç farkı, işletme basıncının % 20’sini aşmamalıdır.
TUZLULUK YÖNÜNDEN SULAMA SUYU SINIFLARI
Sınıflar Elektriksel İletkenlik (Mikromhos/cm. 25oC)
1. Sınıf : Düşük tuzlu sular 0 – 250
2. Sınıf : Orta tuzlu sular 250 – 750
3. Sınıf : Yüksek tuzlu sular 750 – 2250
4. Sınıf : Çok yüksek tuzlu sular 2250’dan fazla
TUZLULUK YÖNÜNDEN TOPRAKLARIN SINIFLANDIRILMASI
Sınıflar
Toplam Eriyebilir Tuz Konsantrasyonu
(EC x103) (25oC)
Elektriki Geçirgenlik (Milimhos/cm)
1
Tuzsuz Toprak
0 – 0.15
> 4.0
2
Az Tuzlu Toprak
0.15 – 0.35
4.0 – 8.0
3
Orta Tuzlu Toprak
0.35 – 0.65
8.0 – 16.0
4
Yüksek Tuzlu Toprak
< 0.65
> 16
İÇME VE KULLANMA SULARINDA ARANAN ÖZELLİKLER (Gıda Maddeleri Tüzüğü’nün 425. Maddesine Göre)
1. Daima berrak, renksiz, kokusuz ve tortusuz olmalıdır.
2. Amonyak ve nitrit bulanmamalıdır.
3. Sertlik derecesi en fazla 50 Fransız derecesi olmalıdır.
4. PH 6.5 ile 9.2 arasında olmalıdır.
5. Nitrat litrede 45 mg.den fazla olmamalıdır.
6. Toplam organik madde miktarı litrede 3.5 mg’ı geçtiğinde mutlaka bakteriyolojik analiz yaptırılmalıdır.
SULAMA MODÜLÜ
Birim sulama alanı için gerekli olan su miktarıdır. Birimi L/s/ha’dır.
A x dt 10 x dt
q = ------------------- q = -------------------
3.6 x T x 31 3.6 x T x 31
q = Sulama modülü (L/s/ha)
A = Alan ( 1 ha = 10 da)
dt = Toplam sulama suyu miktarı (Brüt su) (mm)
T = Sulama süresi (saat)
31 = Aydaki gün sayısı
ÖRNEK :
Bitki : Yonca
Sulama Yapıldığı Ay : Temmuz
Net Sulama Suyu İhtiyacı : 314.0 mm
Sulama Randımanı : % 70
Sulama süresi : 16 saat
Sulama Modülü : ?
Sulama Modülü:
314.0
dt = ------------ = 449 mm
0.70
10 x 449 4490
q = --------------------- = ------------- = 2.5 L/s/ha
3.6 x 16 x 31 1786
NOT : 1 mm’lik yağış 1 da arazide 1 ton suya, 10 cm’lik kar yağışı ise 1.5 – 2 cm yağışa eşdeğerdir.
TOPRAKLARIN KULLANILABİLİR SU TUTMA KAPASİTELERİ VE SU ALMAHIZLARI
Toprak Bünyesi
Kullanılabilir Su Tutma Kapasitesi (mm/ 1 m)
Toprak Bünyesi
Su Alma Hızı (mm/h)
Sınırlar
Sınırlar
Çok kaba bünyeli kum
33 - 62
40
Kumlu
25.0 – 250.0
50.0
Kaba bünyeli kum, ince kum ve tınlı kum
60 - 80
70
Kumlu - tınlı
13.0 – 76.0
25.0
Kaba bünyeli kumlu tın ve ince kumlu tın
85 - 125
105
Tınlı
8.0 – 20.0
13.0
Orta bünyeli çok ince kumlu tın ve tın
125 - 190
160
Killi - tınlı
2.5 – 15.0
8.0
İnce bünyeli killi tın ve siltli killi tın
145 - 210
175
Siltli - killi
0.3 – 5.0
2.5
İnce bünyeli kumlu kil, siltli kil ve kil
135 - 210
170
Killi
0.1 – 1.0
0.5
Sulu Tarım
Ülkemizde çalışan nüfusun büyük bölümünü tarım kesimi teşkil etmektedir ve bugüne kadar olduğu gibi halen ulusal ekonomi içindeki önemini korumaya devam etmektedir. Bu nedenle, kişi başına düşen gelirin artırılması, tarım kesimindeki üretim artışının sağlanması ile ilişkili olmaktadır. Tarımda üretim yoğunluğunun artırılması ise geniş çapta toprak ve su kaynaklarının geliştirilmiş olmasına bağlıdır. Sulama imkanları sağlanmış, toprak muhafaza tedbirleri alınmış ve drenajı yapılmış tarım alanlarında potansiyel kapasiteye uygun tarım yapılması mümkündür.
Bitkilerin normal gelişmesi için gerekli olan, fakat doğal yollarla karşılanamayan suyun, zamanında, bitkinin istediği miktarda ve uygun biçimde israf edilmeden toprağa, bitki kök bölgesine verilmesidir.
Sulu tarımın başarısında en önemli faktörlerden birisi, vejetasyon dönemi boyunca toprakta yeterli rutubetin bulunmasıdır.
Optimum verim alabilmek için uygulanan bir tarım şeklidir.
Sulama çabaları, Mezopotamya ve Eski Mısır'da yapılan kazılarda, MÖ 6. Yüzyıl’a kadar uzandığı ortaya çıkmıştır.
Tarımda Sulamanın Önemi
Suyun üretim artışındaki etkisinin vazgeçilmez olması,
Nüfus artış hızına karşın, toprağın sınırlı miktarda olması,
Küresel kuraklığın artması nedeniyle, sulu tarımın öneminin ön plana çıkması,
Ülkenin artan gıda ihtiyacının karşılanması ve çiftçilerin gelirini artırma zarureti, tarımsal üretimde sulamanın önemini artırmaktadır.
Ülkemizde Arazi Varlığı Arazisi
Arazi Varlığı : 78.000.000 ha
Tarım Arazisi Varlığı : 28.000.000 ha, (% 36)
Sulanabilir Arazi Varlığı : 8.500.000 ha, %11 (Tarım arazisinin % 30’u)
Sulanan Arazi Varlığı: 5.610.000 ha, %7,2 (Tarım arazisinin % 20’si, Sulanabilir Arazinin % 66’sı)
Basınçlı Sulama Oranı: % 19
TİGEM Arazi Varlığı
Toplam TİGEM Arazisi : 360.216 ha (Ülkemiz Arazi Varlığının % 0,46’sı)
TİGEM’ce Kullanılan Arazi : 327.239 ha (Toplam Arazinin % 90,8’i)
Kiraya Verilen Arazi : 24.053 ha (Toplam Arazinin % 6,7’i)
İştirak Modeliyle İşletilen : 8.924 ha (Toplam Arazinin % 2’5si)
TİGEM Kullanımında Olan Arazi Varlığı
TİGEM’ce Kullanılan Arazi : 327.239 ha
Tarım Arazisi Varlığı : 278.608 ha (% 85)
Kuru Tarım Arazisi : 121.075 ha (% 37)
Sulanabilir Arazi Varlığı : 122.239 ha (% 37) - (Tarım arazisinin % 44’ü)
Sulanan Arazi Varlığı : 94.250 ha (% 29) - (Sulanabilir Arazinin % 77’sı)
Sulamaya Açılacak Arazi : 27.989 ha (% 8,5)
Basınçlı Sulama Oranı : % 99,7
SULAMA YÖNTEMLERİ
YÜZEY SULAMA YÖNTEMLERİ
BASINÇLI SULAMA YÖNTEMLERİ
- Salma Sulama Yöntemi
- Yağmurlama Sulama Yöntemi
- Tava (göllendirme) Sulama Yöntemi
- Center Pivot Sulama Yöntemi
- Karık Sulama Yöntemi
- Mikro Yağmurlama Sulama Yöntemi
- Damla Sulama Yöntemi
Sulama sistemi, suyun kaynaktan alınması, sulanacak alana iletilmesi ve dağıtılması için gerekli yapı, araç, makine vb. unsurların bütünüdür. Her sulama yönteminin kendine özgü bir sulama sistemi vardır. Bu nedenle uygulamada önce mevcut su kaynağı, toprak, topografya, bitki, iklim, ekonomik durum, sosyal ve kültürel durum gibi etkenler dikkate alınarak koşullara en uygun sulama yöntemi seçilir ve daha sonra bu sulama yönteminin gerektirdiği sulama sistemi planlanır, sistem unsurları boyutlandırılır (projelendirilir) kurulur ve işletilir.
A-YÜZEY SULAMA YÖNTEMLERİ Yüzey sulama yöntemlerinde su, tarla başı kanalları ya da lateral boru hatlarından tarla parsellerine alınır ve arazi yüzeyinde belirli bir eğim doğrultusunda yerçekiminin etkisi ile ilerler. Su, bu ilerlemesi sırasında bir yandan da toprağın suyu alması (infiltrasyon) ile toprak içine girer ve bitki kök bölgesinde depolanır. Yüzey sulama yöntemlerinin uygulandığı alanlarda suyun tarla parsellerine iletimi ve dağıtımı genellikle açık kanal sistemleri ile yapılmaktadır. Ancak, topoğrafik koşullar nedeniyle bazen düşük basınçlı boru sistemleri de kullanılabilmektedir. Yüzey sulama yöntemleri; salma, tava (göllendirme) ve karık sulama yöntemi olarak sınıflandırılabilir.
1-Salma Sulama (vahşi sulama) Yöntemi Salma sulama yönteminde, tarla başı kanalından tarla parseline alınan su parsel boyunca arazi üzerinde rast gele yayılmaya bırakılır. Su toprak yüzeyinde ilerlerken bir yandan da toprağın su alması (infiltrasyon) ile toprak içine girer. Bu uygulama biçiminde, sulama doğrultusunda eğimin % 3’ü geçmemesi, sulamaya dik yönde olmaması ve tarlanın tesviyeli olması gerekir. Salma sulama yönteminin bir değişik uygulaması, tarla başı kanalından suyun şişirilerek taşırılması ve taşan suyun tarla parseli boyunca yayılmasıdır. Teorik olarak, suyun toprak yüzeyini bir tabaka biçiminde kaplayarak akacağı öngörülür. Ancak, uygulamada bu koşul genellikle gerçekleşmez. Su, eğim doğrultusunda düzensiz olarak ilerler ve çoklukla eş olmayan bir su dağılımı meydana gelir. Başka bir deyişle, tarla parselinin belirli kesiminde gereğinden daha fazla, belirli kesiminde ise gereğinden daha az bir su uygulaması söz konusu olur. Bu nedenle, su uygulama randımanı son derece düşüktür. Salma sulama yönteminin tek avantajı ilk tesis masrafının çok düşük olmasıdır. Buna karşın, tarla parseli boyunca eş su dağılımının sağlanamaması, su uygulama randımanının son derece düşük olması, toprakta tuzluluk ve sodyumluluk sorununun ortaya çıkmasına neden olabilmesi gibi sakıncaları dikkate alındığında bu yöntemin uygulanması pek önerilmemektedir.
2-Tava (göllendirme) Sulama Yöntemi Tava sulama yönteminde, sulanacak tarla parseli toprak seddelerle çevrilerek eğimsiz alt parsellere ayrılır. Bu alt parsellere tava adı verilir. Tarla başı kanalı ya da lateral boru hattından su tavalara bir ya da birkaç yerden alınır. Tava debisi, suyun tava içerisinde olanaklar ölçüsünde kısa sürede göllenmesini sağlayacak kadar yüksek olur. Tavada göllenen su, zaman boyutunda toprağın suyu alması (infiltrasyon) ile toprak içerisine girer ve bitki kök bölgesinde depolanır. Tava sulama yönteminin tesis maliyeti salma sulama yöntemi gibi düşüktür. Su, salma sulama yöntemine göre daha iyi kontrol edilebilir, ancak bu yöntemde de sulama randımanı düşüktür. Ayrıca tavaların eğimsiz olması gerektiğinden arazi tesviyesi gerektirir. Tava debisi yüksek olduğu için tava başında erozyonu önlemek için özel yapılar gerekebilir, derine sızmayı önlemek için kontrollü sulama yapılmasını gerektirir aksi durumda toprakaltı drenaj sistemi kurmak gerekebilir, bu da maliyeti artırır.
3-Karık Sulama Yöntemi Karık sulama yönteminde, bitki sıraları arasına karık adı verilen küçük kanalcıklar açılır ve su bu karıklara verilir. Su karık boyunca ilerlerken toprağın suyu içine alması (infiltrasyon) ile bitki kök bölgesinde depolanır. Sulama sırasında aynı anda çok sayıda karığa su verilir. Aynı anda su verilen karık sayısı bir karık sulama grubu oluşturur. Karık sulama sistemlerinde tarla başı kanalı ya da lateral boru hattından sonra, her karık sulama grubuna hizmet eden eğimsiz dağıtım kanalları ya da delikli (musluklu) karık sulama borularına gerek vardır. Bu borular taşınabilir olup, bir karık sulama grubunun sulaması tamamlandığında diğer gruba taşınır. Karık sulama yönteminin üstünlükleri arasında; ilk tesis masrafının diğer yüzey sulama yöntemlerine göre daha yüksek olmakla birlikte yine de düşük olması, iyi bir arazi tesviyesi ve sulama işletmesi ile iyi sayılabilecek bir sulama randımanının elde edilebilmesi, ağır bünyeli topraklarda emniyetle uygulanabilmesi sayılabilir. Yöntemin uygulanmasını kısıtlayan etmenler ise; karıktan çıkan suyu uzaklaştırmak için yüzey drenaj kanalarının gerekebileceği, kabul edilebilir düzeyde eş su dağılımı sağlayabilmek için iyi bir arazi tesviyesinin gerekli olması, karık sırtlarında birikebilecek tuzun toprak tuzluluğuna duyarlı bitkiler için sorun olabilmesi, düşen yağışın yüzey akışı oluşturduğu koşullarda, yüzey akışının karıklarda yoğunlaşarak erozyon sorunu oluşturması şeklinde sayılabilir.
B-BASINÇLI SULAMA YÖNTEMLERİ
1-YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİ
Suyu toprak yüzeyine belirli bir basınç altında ince damlacıklar biçiminde, yağmur şeklinde püskürten meme veya başlıkların yer aldığı borulardan oluşan sisteme "Yağmurlama Sulama Yöntemi" adı verilir. Yağmurlama sulamada su, basınç altında yağmurlama başlıklarına iletilerek yapay bir yağmur halinde arazi yüzeyine uygulanır. Yöntemin uygulanabilmesi için ana boru ve lateral hatlardan oluşan bir su iletim sistemine ve basıncı sağlayan bir sisteme gerek vardır. Basınç genellikle pompaj birimi ile sağlanmaktadır. Sistemi yağmurlama başlıkları tamamlar. Sulanacak bitkiye, toprağa ve ekonomik koşullara bağlı olarak değişik tiplerde yağmurlama başlığı kullanılır.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMLERİNİN İŞLETME SİSTEMLERİ
1. Taşınabilir Sistemler Bu sistemde motopomp ünitesi ana boru ve lateraller taşınabilmektedir. Yurdumuzda en yaygın uygulanan bu sistemdir,
2. Yarı Taşınabilir Sistemler Motopomp ünitesi ve ana boru hattı sabit, lateraller hareketlidir. Genelde ana boru hattı toprak altına gömülüdür. Bu sistem meyve ve sebzeliklerin sulanmasında geniş ölçüde kullanılmaktadır,
3. Taşınmayan (Sabit) Sistemler Bu sistemde motopomp, ana boru ve lateraller sabittir.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİ UYGULAMASINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Yağmurlama sulama yöntemlerinin özellikle projelendirilmesiyle gerekli olan bilgiler şunlardır:
1. Toprakların kullanılabilir su tutma kapasitesi. Bitkiler, toprakta tarla kapasitesi ile devamlı solma noktası arasında bulunan sudan yararlanabilirler. Bu nem miktarına, toprakların "kullanılabilir su tutma kapasitesi" veya "elverişli kapasite" denir. Buda toprağın bünyesine göre değişmektedir.
2. Bitkilerin Etkili Kök Derinlikleri: Bitkilerin normal gelişmeleri için ihtiyaç duydukları suyun % 80 inin alındığı kök derinliğine "Etkili Kök Derinliği" denir. Bu değer sulamada ıslatılacak toprak derinliğini oluşturur ve bitki çeşidine göre genellikle 30- 180 santimetre arasında değişir.
3. Ürünler için sulama suyu ihtiyaçları
Ürünler
Bir Defada Verilecek Su Miktarı
Sulama
(Ha/mm)
(Ha/m³)
Sulama Sayısı
Aralıkları (gün)
Tahıllar
100-150
1000-1500
2-3
20-30
Sebzeler
20-70
200-700
12-20
5-10
Meyvelikler
70-100
700-1000
4-5
20-25
Fidanlıklar
50-80
500-800
8-10
10-15
Yonca
100-125
1000-1250
4-8
20-30
4. Toprakların Su Alma (İnfiltrasyon) Hızları
Toprakların su alma hızının bilinmesi sulamada önemlidir. Toprağın su alma hızına; toprağın yapı ve bünyesi, topraktaki organik madde miktarı, nem miktarı, bitki örtüsü, arazinin eğimi, uygulanan sulama yöntemi, toprağın sıkışması ve çatlaması, toprakta ve suda bulunan tuzların cinsi ve miktarı gibi sebepler etki eder.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİNİN YARARLARI VE SAKINCALARI
Yağmurlama sulama metodunun, yüzeysel sulama metotlarına göre üstünlüğü şunlardır.
1-Su kullanma randımanı yüksektir. Sulama suyunun az olduğu yerlerde bu sudan azami yararlanılabilir.
2-Meyilli, arazi şekilleri (topoğrafya) bozuk yerlerde erozyona neden olmadan sulama yapılabilir.
3-Tohum çimlenme zamanında toprağın kaymak bağlaması nedeniyle bitkinin toprak üstüne çıkmama durumunu ortadan kaldırır.
4-İşletme masrafından ve işçilikten tasarruf sağlanır.
5-Toprak derinliği az ve sığ, geçirgen topraklarda en uygun sulama sistemidir.
6-Özellikle denize yakın yerlerde rüzgarla taşınan tuzlu suların bitkilere bıraktığı tuz zerreleri, tozlar ve zararlı haşereler, yağmurlama ile yıkanabilir.
7-Yağmurlama sulama ile kontrollü su verme imkanı olduğundan; taban suyu yüksek, drenaj sorunu olan yerlerde en uygun sulama metodu olmaktadır.
8-Tarla hendeklerine gerek kalmadığından, ekim alanı artmakta ve tarımsal işletmeler kolay yürütülmektedir.
9-Eriyebilir suni gübreler; sulama suyu ile birlikte işçiliğe gerek kalmadan bitkilere verilebilir.
10-Sebze, narenciye bağ ve diğer meyvelikler dondan ve sıcaktan korunabilmektedir.
11-Bütün bu yararlarının yanında yağmurlama sulama yönteminin:
a-İlk tesis masrafı özellikle sabit sistemlerde çok yüksektir.
b-Su dağılımına rüzgârın olumsuz etkisi vardır.
c-Pompaj için güç gereklidir. Bu da yakıt sarfiyatı ve masraf gerektirir.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİ İLE TOPRAK NASIL GÜBRELENİR
Yağmurlama yoluyla yapılan sulamada ticari gübreler sulama suyu ile birlikte bitkilere verilebilir. Bu şekilde gübrelerin sulama suyuyla toprağa aktarılması uygulamada çeşitli kolaylıklar ve avantajlar sağlamaktadır. Bunları şöyle özetleyebiliriz:
1-İşçiliği azaltır.
2-Gübrenin toprağa homojen olarak dağılımını sağlar.
3-Alet ve ekipmanların daha ekonomik olarak kullanılmasını sağlar.
4-Uygun zamanda ve miktarda gübreleme imkânı sağlar.
5-Ürünün kalite ve miktarının artmasını sağlar.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİ YERLEŞTİRMEDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR
1.Ana boru hattı hâkim eğim doğrultusunda yerleştirilmelidir.
2.Yağmurlama lateralleri hakim meyile dik ve imkan nispetinde tesviye eğrilerine paralel doğrultuda olmalıdır.
3.Rüzgar hızının fazla olduğu yerlerde lateraller hakim rüzgar yönüne dik gelecek biçimde yerleştirilmelidir.
4.Çok uzun yağmurlama laterallerinin kullanılmasından kaçınılmalıdır. Laterallerin kısa olması işçiliği azaltır ve eşit su dağılımı sağlar.
5.Laterallerin ana hat üzerinde ki hareketi en az iş gücüne ihtiyaç gösterecek biçimde düzenlenmelidir.
6.Lateral hareketlerinin kolay ve birlikte çalışan başlık sayılarında ki değişimin az olması için sistem imkan oranında kare veya dikdörtgen şeklinde düzenlenmelidir.
7.Sistemin boru büyüklükleri ve tertibi, yıllık masrafları en aza indirecek biçimde olmalıdır.
8.İmkânların izin vermesi durumunda, uygun ve ekonomik boru çapları seçimine imkân vereceğinden, pompaj ünitesi alanın ortasına yerleştirilmelidir.
YAĞMURLAMA SULAMA YÖNTEMİNİN İŞLETİLMESİ VE BAKIMINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
1.Sabit ve yarı sabit sistemlerde, basınç denemesi yapılıp daha sonra boruların üstü kapatılmalıdır.
2.Sabit ve yarı sabit sistemlerde borular kışı hafif geçen yörelerde en az 40, ağır geçen yörelerde en az 70 cm. derinliğe gömülmektedir.
3.Motor elektrikle çalışıyorsa mutlaka toprak hattı yapılmalıdır.
4.Borular taşınırken elektrik tellerine dokunmamasına dikkat edilmelidir.
5.Sistemi önce küçük debide çalıştırıp Lateral ve ara borular su ile doldurulmalı, kör tapayı çok kısa bir süre açarak boru hattının temizlenmesi sağlanmalıdır.
6.Yabancı maddelerin girmemesi ve yağmurlayıcı memelerin tıkanmaması için pompa emme borusuna süzgeç takılmalıdır.
7.Laterallerin yer değiştirme zamanı mutlaka belirlenmelidir.
8.Yağmurlama dağılımının uygun olması için rüzgâr durumuna göre laterallerin konum durumları iyi ayarlanmalıdır.
9.Boruların ve yağmurlama başlıklarının yağlanmasında gres veya benzeri yağlar kullanılmalıdır.
10.Sulama işi bittiğinde contalar kurulanarak bir kutuda saklanmalıdır.
11.Sabit sistemlerde sezon sonunda boruların suyu boşaltılmalıdır.
12.Boruların kolay sökülüp takılması için borular birbirine takılırken ek yerleri ve contaları sabunlu bezle silinmelidir.
2-CENTER PİVOT SULAMA
Betonarme bir platformun üzerinde dairesel dönüş yaparak hareket eder. Sulamayı otomatik olarak el değmeden yapar. Center Pivotlar 50 metreden 1100 metreye kadar ulaşabilmektedir. Center Pivot sulama sistemleri ile yağmurlama ve yüzey sulama yapılabilmektedir. Sistem, dış etkenlere karşı galvanizle kaplı çelik borulardan, suyun temas ettiği yüzeylerde polietilen kaplama ve çelik konstrüksiyondan oluşan betonarme platform üzerine dairesel hareket eden otomatik olarak çalışan bir sistemdir. Center Pivot sulama sistemleri; 135 metreden 1100 metre yarıçapına kadar sulama yapabilen ve eğimli arazilere adapte edilebilen teknolojik bir makinedir. Ayrıca sistem üzerinden sulama ile birlikte gübreleme ve ilaçlamada yapmak mümkündür. Center Pivot sulama sistemleri ile mısır, buğday, arpa, yonca, şeker pancarı, bodur meyve ve narenciye ağaçları, kavun, karpuz, yem bitkileri, pamuk, soğan, patates, bakliyatlar ve benzeri birçok bitkinin sulaması yapılabilmektedir.
Center Pivot Sulama Sisteminin Özellikleri
1. Üründe verim artışı sağlaması,
2. İş gücü ve zamandan tasarruf,
3. İlk yatırım maliyetinin düşük olması, yıllık bakım masrafının düşük olması,
4. Sulama suyunu daha az kullanarak sulama yapabilmesi,
5. Sulanan alanlarda homojen su dağılımı (eşit miktarda su dağılımı),
6. Sistem ortalama ömrünün 20-25 yıldan fazla olması,
7. Tıkanma ve sızdırmada ciddi problemler yaşanmaması,
8. Montajın standart ve kolay olması,
9. Zararlılar sisteme kolayca zarar veremezler,
10. Sulama sistemi ile ürününüzü sıkça değiştirebilir yada sulama alanı içerisinde farklı ürünler ekebilirsiniz,
11. Suyu toprağa yağmur gibi yöneltmesinden dolayı çimlenmeye önemli etkiler sağlar,
12. Homojen su dağılımı ile tarlanın her noktasında ürün veriminin aynı olması,
13. Center pivot sulama sistemi ile yapılan sulamada buharlaşma ile ortaya çıkan kayıplar minimum düzeydedir,
14. Sistem kontrol panelleri sayesinde kullanım kolaylığı sağlamaktadır,
15. Sistem toprak üstü sulama sistemi olduğu için tuzu kök bölgesinden aşağıya filtre eder ve tuz birikimini önler
3- MİKRO YAĞMURLAMA YÖNTEMİ
Ağaç altı mikro sulama yöntemi olarak da adlandırılır. Genellikle meyve ağaçlarının sulanmasında kullanılır. Bu yöntemde, her ağacın altına bir adet küçük yağmurlama başlığı yerleştirilir. Yalnızca ağacın altında belirli bir kesim ıslatılır. Sulama suyu, kaynaktan yağmurlama başlıklarına kadar basınçlı boru hatları ile iletilir. Meyve ağaçlarının sulanmasında, öncelikle damla sulama yöntemi göz önüne alınır. Damla sulama yöntemi ile her ağaç sırasına iki damla sulama borusu hattı çekimi biçiminde yeterli ıslatma oranı elde edilemeyen çok geniş dikim aralıklarına sahip meyve ağaçlarında, sulama yöntemi seçeneği olarak, ağaç altı mikro yağmurlama sulama yöntemi kullanılabilir. Bu yöntemin avantaj ve dezavantajları yağmurlama sulama yöntemi ile benzerdir.
4-DAMLA SULAMA YÖNTEMİ
Sulama suyunun, filtre edilerek süzüldükten sonra, eriyebilir gübre ile veya gübresiz olarak toprak yüzeyine veya içine damlalar halinde verilmesine damla sulama denir.
DAMLA SULAMA SİSTEMİNİN KISIMLARI
Damla sulama sisteminin kalbi damlatıcılardır. Damlatıcılar plastikten yapılırlar ve Lateral adı verilen 12 ile 32 milimetre çapındaki boruların üzerine monte edilirler. Damlatıcılar suyu saatte birkaç litrelik bir debi ile toprağa damlatırlar. Bir damla sulama sistemi, damlatıcıların dışında 4 kısımdan meydana gelir. Bunlar; a)- Kontrol Ünitesi b)- Ana Boru Hattı c)- Yan Ana Boru Hattı d)- Lateraller’ dir.
a) Kontrol Ünitesi: Suyun ve gübrenin süzüldüğü süzgeçler, basıncın kontrol edildiği basınçölçerler (manometre), vanalar ve gübreleme tankından meydana gelir. Kontrol ünitesinde üç adet süzgeç vardır. Bunlardan birincisi kaba parçaların kendi ağırlıklarıyla çöktüğü Kaba Süzgeç (hidro-siklon), ikincisi ince parçaların süzüldüğü Kum- Çakıl Filtre ve üçüncüsü ise kum-çakıl filtreden geçen çok ince parçaların ve gübrenin erimeyen kısımlarının süzüldüğü elek süzgeçtir.
b) Ana Boru Hattı: Kontrol ünitesinden geçen su ana boru hattı ile yan ana borulara iletilir. Ana boru hattı PVC polietilen, galvanizli çelik veya asbestli borulardan döşenebilir.
c) Yan Boru Hattı: Ana borudan suyu alıp, laterallere ileten boru hattıdır. Yan ana boru hattı bazı sistemlerde toprak yüzeyi üzerinden gider. Bu durumda yumuşak (polietilen) boru kullanılır. Bazı sistemlerde ise yan boru hattı toprak altından gider. Bu durumda da sert boru (PVC veya galvaniz) kullanılır.
d) Lateral: Üzerinde damlatıcıların belli aralıklarla bağlandığı yumuşak (polietilen veya yumuşak PVC) boru hattına lateral denir. Laterallerin toprak yüzeyinden gidenleri toprak altından gidenlerine göre daha çok kullanılmaktadır.
DAMLA SULAMA YÖNTEMİNİN YARARLARI
1. Damla sulama yönteminde su çok randımanlı bir şekilde kullanılabilir. Çünkü bu yöntemde su damlaları yağmurlamada olduğu gibi havada hareket etmez ve bitkinin toprak üst kısmı ıslatılmaz. Dolayısıyla ıslatılan alan dışındaki yaprak yüzeyinden buharlaşma ile su kaybı da olmayacağı için sistemde su kaybı en aza inmiş olur.
2. Damla sulama yöntemi ile sulanan bitkilerden daha yüksek ve kaliteli ürün elde edilir. Ayrıca bitkinin ıslanması ve toprak yüzeyi ıslanması en az olması nedeniyle damla sulamasıyla bitki hastalık ve zararlılarının gelişmesi önlenmektedir.
3. Bu yöntemde tuzlu sular sık aralıklarla toprağa verilmezse, toprak suyundaki tuz miktarı aşırı düzeye ulaşmaz ve bitkilerin tuzdan zarar görmesi önlenir.
4. Damla sulama yöntemi ile yabancı ot mücadelesi de daha başarılı olmaktadır. Çünkü bu yöntemle sulanan arazilerde, sıralar arasındaki toprak sulanmayarak kuru kalacaktır. Dolayısıyla da bu kuru toprakta yabancı otlar iyi bir gelişme gösteremeyecektir. Bunun yanı sıra toprağın yüzeyinin kuru kalması sayesinde toprak işleme, ilaçlama, toplama ve taşıma işleri sulama anında bile yapılabilmektedir.
5. Damla sulama, plastik örtüler altında yetiştirilen bitkiler için çok uygundur. Çünkü lateral borular plastik örtüler altına yerleştirilebilir. Aynı zamanda sistemin çalışması rüzgârdan etkilenmez ve bu sistemle gübre sulama suyu ile beraber verilebilir.
6. Bu yöntem eğimli arazilerde diğer sulama yöntemlerine göre su ve toprak kaybına yol açmaksızın daha başarılı ve kolay bir şekilde uygulanabilir.
7. Damla sulama yönteminde daha sık aralıklarla sulama yapılabildiğinden su ve toprak arasındaki gerilme (tansiyon) diğer sulama yöntemlerine göre (salma sulama ve yağmurlama, mini yağmurlama) çok daha düşük olmaktadır. Bitki kök bölgesinde sürekli düşük tansiyonda bir rutubet ortamı sağlandığından bitki suyu fazla enerji harcamadan alabilmektedir. Bitkinin bu tip sulama yöntemine tepkisi olumlu yönde olmaktadır. Bu da verim artışını etkileyen temel etmenlerden birisidir.
8. Her yer sulanmadığı için her sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak ve toprağı havalandırmak için toprak işlemesi olayları neredeyse ortadan kalkar, işçilik ve mazot tasarrufu sağlanır.
9. Diğer sulama sistemlerinde bir sezonda gübreler en fazla 3-4 defada verildiği için her defasında fazla miktarda gübre toprağa karıştırılır veya serpilir. Gübrelerin birçoğu bitkiler tarafından alınamadan sulama suyu ile derinlere doğru yıkanır bir kısmı da aralarda çıkan yabancı otlar tarafından alınır. Ayrıca topraklarımızın PH’ ı genelde yüksek çıktığı için verilen gübrelerin bir kısmı da toprak kolloidleri tarafından tutulur ve bitkiler tarafından rahatça kullanılamazlar. Damla sulamada ise her sulamada veya iki sulamada bir gübre verildiği için azar azar gübre verilir. Verilen gübreler tüm tarlaya değil de bitki kök bölgesine verildiği için daha az gübre verilir.
10. Sık sık azar azar su verdiğimiz için toprakta SU -- HAVA -- GÜBRE dengesini kolayca ayarlarız. Topraktaki su durumunu tarla kapasitesinde tutarak fazla su, az su, aşırı gübre vs. gibi streslerden bitkilerimizi koruruz.
11. Yağmurlama ve karık sulama yönteminde toprak suya tam doymuş hale gelirken damla sulama yönteminde küçük bir toprak hacmi ıslatılır ve sadece bu hacim neme doygun hale getirilir. Bu sayede, bitkiler için daha fazla havanın toprak içinde bulunması sağlanmış olur. Bu sistem aynı zamanda CO’2’nin bitki kök bölgesinden atmosfere emilişini kolaylaştırmaktadır.
12. Damla sulama yönteminde bitkilerin toprak üstü organlarının dolayısıyla yaprakların ıslatılmaması nedeniyle bazı bitki hastalık ve zararlılarının gelişmesi ve önceden uygulanan pestisitlerin yıkanması engellenmiş olur. Böylelikle, daha az kimyasal madde kullanımı, verimde artış, kalite artışı ve hasat sezonunun uzaması gerçekleşir.
13. Yoğun tarımda: sulama, ilaç uygulaması, yabancı otlar ile mücadele, toprak işleme ve hasat ile tüm bu işlemlerin en uygun zamanda gerçekleştirilmesi önemlidir. Toprağın çok nemli olması nedeniyle kimyasal maddelerin uygulanılmasındaki gecikmeler, toprak işlemenin yapılamaması, sulamanın gecikmesi verimde kayıplara neden olur. Damla sulama uygulaması ile bu tipteki tarımsal işlemler çok daha kolay olmakla birlikte bazı zamanlarda tüm bu işlemler eş zamanlı olarak da yürütülebilmektedir ( Damla sulama yaparken aynı zamanda ilaçlama yapabiliriz Arazinin tava gelmesini beklemeyiz.)
14. Damla sulama yönteminde toprak yüzeyinin tamamen ıslatılmaması, yapraklara su uygulanmaması nedeniyle toprağın ıslatılan yüzeyi genellikle taç örtüsü ile gölgelendiğinden buharlaşma kayıpları minimum düzeydedir. Bu nedenle bitkinin su tüketimi, dolayısıyla sulama suyu ihtiyacı azalmaktadır.
15. Damla sulama yöntemi rüzgârdan etkilenmediğinden hemen hemen günün her saatinde sulama yapılabilir.
16. Genellikle uygulama oranı (debi) çok düşük olduğundan, bu miktar, su alma (infiltrasyon) hızına göre ayarlanabilir, böylelikle yüzey akışı dolayısıyla erozyon da önlenmiş olur.
17. Basınç değeri, su uygulamasının yapıldığı ilk noktada genellikle yağmurlama sulama yöntemine göre çok düşük olmamasına karşın laterallerde genellikle 1-2 kg/cm² arasındadır. Bu da daha ince kesitli ve ucuz boruların kullanımını mümkün kılmaktadır.
18. Düşük su kalitesi (atık su ve tuzlu su) kullanımı, damla sulama sistemleri için söz konusu olmaktadır. Bu tipte sular yağmurlama sulama sistemlerinde kullanılmamasına karşın damla sulama sistemlerinde kullanılabilir. Öylesine tuz içeren sular vardır ki damla sulama uygulaması ile çok iyi verim değerleri elde edilebilmektedir
DAMLA SULAMA YÖNTEMİNDEKİ SORUNLAR
1. Bu sistem tıkanmaya karşı çok hassastır. Çünkü su damlatıcıları küçük deliklerden geçerken temiz olmaz ise içindeki kuru parçacıklar ve yosunlar vasıtasıyla damlatıcıları tıkayabilir. Tıkanan bir damlatıcının bulunması çok zor ve pahalı olduğu için bu yöntemde su süzgeçlerden geçirilip süzülmeden kullanılmamalıdır.
2. Sulamada kullanılan bütün sular, bir miktar erimiş durumda tuz içerirler. Bitkiler topraktan suyu aldıkça tuzun çoğu geride kalır. Sulama mevsiminde bu tuzların çoğu toprakta ıslak alanlar ile kuru alanlar arasında toplanır. Bu noktalarda biriken tuz hafif bir yağmur ile aşağıda köklerin sık bulunduğu yere doğru yıkanır ve bitkiler bu tuzdan zarar görür. Bu zararı en az düzeye indirmek için damla sulama sistemi yağışlı dönemlerde çalıştırılarak tuzların yıkanması sağlanabilir.
3. Damla sulama yönteminde tüm toprak hacmi ıslatılmaz. Islatılacak toprak hacmi bitki köklerinin en iyi yararlanabileceği hacim olmalıdır. Aksi durumda bitkiler olumsuz yönde etkilenirler.
4. Sistem kuruluş maliyeti yüksektir.
5. Kalitesiz su, kalitesiz filtreler ve kalitesiz eski teknoloji damla sulama boruları kullanılmasıyla zamanla damlatıcıların tıkanma riski vardır.
SONUÇ
Damla sulama; suyunun kıt (sınırlı), sorunlu (tuzlu) olduğu bölgelerimizde özellikle hafif bünyeli topraklarda ekonomik yönden değerli (sebze, meyve gibi) bitkilerin sulanmasında kullanılabilir.